Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) temelli kapatılması talebiyle açılan davada süreç işliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Anayasa Mahkemesi (AYM) heyetine kelamlı açıklamalarda bulundu.
Yüce Divan Salonu’ndaki kelamlı açıklaması 45 dakika süren Başsavcı Şahin, buradan ayrılırken gazetecilere açıklama yaptı.
Şahin, AYM heyetine, kapatma davası talepli hazırladıkları iddianameyi, temele ait görüşlerini ve partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması yazılı talepleriyle ilgili hususları tekrar ettiğini bildirdi.
Başsavcı Şahin, “Davalı partinin, devletin ülkesi ve milletiyle parçalanamaz bütünlüğüne karşıt hareketlerin odağı haline geldiğini tüm kanıtlarla ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütüyle bağı, bilinen bir gerçek, tüm toplumca da biliniyor. 85 milyon neredeyse davalı partinin PKK’dan başka, bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ediyor” diye konuştu.
Davalı partililerin de terör örgütü PKK’yı kınadığını kimsenin duymadığını belirten Başsavcı Bekir Şahin, davalı parti yöneticilerinin PKK’yı terör örgütü olarak görmeyip, “silahlı halk hareketi” olarak tanıdıklarını söz ettiklerini, bu bahislerin televizyonlara yansıdığını, kayıtlarının da bulunduğunu aktardı.
Başsavcı Şahin, şöyle konuştu:
“Davalı parti, terör örgütünün kelamda askere alma dairesi üzere faaliyet göstermektedir. Bunun en kıymetli kanıtı olarak yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın müddettir Diyarbakır vilayet binası ve kimi vilayetlerde tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir. Güya bu parti terörist örgütün asker alma şubesi üzere çalışıyor. Benzetmek üzere olmasın, askerlik dairemize haksızlık yapmayalım, lakin adeta asker alma dairesi üzere faaliyet gösteriyorlar.”
Partinin, bu hareketlerine dava açıldıktan sonra da devam ettiğini kaydeden Bekir Şahin, “Dava açıldıktan sonra 287 aile bu nöbete katılmıştır. Bu durum davalı partinin terör örgütüyle bağını koparmadığının bir ispatıdır” dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, “Seçime kadar süreç tamamlanır mı?” sorusuna da “Yüksek Mahkemenin takdiri. Bizim misyonumuz bugün prestijiyle bitti. Tüm delilerimizi ortaya koyduk, belgeyi da sunduk. Bizim açımızdan süreç tamamlandı. Artık takdir Yüksek Mahkemenin” karşılığını verdi.
HDP KELAMLI SAVUNMA YAPACAK
Ceza yargılaması davası prosedürü işlenen süreçte, belirlenecek bir günde HDP yetkilileri kelamlı savunmasını yapacak.
HDP’NİN HAZİNE YARDIMI HESABINA TEDBİREN BLOKE KONULDU
AYM Genel Konseyi, HDP’ye ödenen devlet yardımının bulunduğu banka hesabına, ödenen yahut ödenecek devlet yardımı tarafından tedbiren bloke konulmasını kararlaştırmış, davalı partiye bu taraftaki savunması için 30 gün mühlet vermişti.
İLK DAVA 17 MART 2021’DE AÇILDI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Mart 2021’de, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı. İddianame, eksiklikler nedeniyle 31 Mart 2021’de Anayasa Mahkemesince oy birliğiyle reddedildi.
Başsavcılık, 7 Haziran 2021’de tekrar dava açtı. Anayasa Mahkemesi de 21 Haziran 2021’de yeni iddianameyi oy birliğiyle kabul etti.
HDP’nin ön savunmasını mahkemeye sunmasının akabinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 29 Kasım 2021’de temel hakkındaki görüşünü mahkemeye gönderdi. Verilen ek müddetlerin akabinde HDP, temele ait savunmasını 19 Nisan 2022’de Anayasa Mahkemesi’ne sundu.
BUNDAN SONRA SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
HDP yetkililerinin, kelamlı savunma yapmasının ve partinin Hazine yardımına bloke konulmasına ait savunmasını da vermesinin akabinde davaya ait bilgi, evrakları toplayacak raportör, temel hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının akabinde Lider Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir ortaya gelerek kapatma istemini asıldan görüşmeye başlayacak.
15 ÜYENİN 10’UNUN OY ÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLEBİLECEK
HDP hakkındaki kapatma davasını 15 şahıstan oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak.
Anayasa’nın 69. unsurunda sayılan hallerden dolayı partinin kapatılmasına yahut dava konusu fiillerin tartısına nazaran devlet yardımından kısmen ya da büsbütün mahrum bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 oy çokluğuyla, yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verilebilecek.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile HDP’ye bildirim edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak.
Anayasa Mahkemesi’nin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve aksiyonlarıyla partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu bireyler, kesin kararın Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl mühletle bir öbür partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.
