Baharın gelişini müjdeleyen “çiğdem” geleneği Çorum‘da yaşatılmaya devam ediyor. Çiğdem çiçeğinin yetişmesi ile birlikte her yıl klâsik olarak Çorum’a bağlı Ovasaray köyünde gerçekleştirilen ve UNESCO’nun dünya kültür miras listesinde yer alan gelenek bu yıl da yaşatıldı.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Ovasaray köyü Şehit Arslan Eren Ortaokulu tarafından geleneğin yaşatılması için çeşitli etkinlikler düzenlendi. Köy halkının da dayanak verdiği aktiflik çerçevesinde öğrenciler, toprağa çıkarak çiğdem çiçeklerini topladı.
Toplanan çiçekleri bir iğde koluna takan çocuklar, daha sonra yanlarına aldıkları bez torbalar ile köyde “çiğdem gezmesi”ne çıktı. “Çiğdem çiğdem çiçeği, alacağız bulacağız göceği, çiğdem geldi kapıya, yağ çıkarın dışarıya” manisini okuyan öğrenciler konutları ziyaret etti. Köy sakinleri ise meskenlerine gelen çocukların torbalarına yağ, bulgur üzere materyaller koydu.
GELENEK DEPREMZEDELERLE YAŞATILDI
Geziye katılan çocuklar konutlarının kapılarını geç açan vatandaşlara ise, “çiğdem sarı, ben sarı, çiğdeme konmuş bir arı, ger kapıda bir kocakarı, verenin oğlu olsun vermeyenin kedisi ölsün” dizeleri ile serzenişte bulundu. Toplanan gereçlerle okul bahçesinde kurulan kazanlarda pişirilen çiğdem aşı, köy halkına ikram edildi. Programa afet bölgesinden Çorum’a gelen aileler ve çocuklar da katıldı. Aktiflikte Vilayet Kültür Turizm Müdürlüğü’nce, düzenlenen müsabakalarda dereceye giren öğrencilere armağanlar verildi.
Yaşatılan gelenek ile ilgili bilgi veren Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Atiye Yılmaz, çiğdem aşının Orta Anadolu’da bizatihi yetişen bir bitki olduğunu söyleyerek, “Çiçekler çocuklar tarafından çıkartılıyor. Daha sonra çalkı yahut çalı üzerine çiçekler yerleştirilerek köy içerisinde dolaşılıyor” dedi.
“ÇİÇEKLER BOLLUK, RAHMET, HUZUR GETİRMESİ İÇİN O MESKENLERE VERİLİYOR”
Çocukların köydeki meskenleri ziyaret etmesi gerektiğini anlatan Yılmaz, “Çünkü baharın gelişini kutluyoruz. Kışın bitmesiyle bahar bolluk rahmet, rahmet ayı olarak görülür. Ve bu ritüelde de bunun gerçekleştirilmesi için çocuklar çalıyı elinde tutarak köyü dolaşıyor. Topladıkları yağ, bulgur, soğan öbür materyallerle yemek yapılıyor. Çiçekler de bolluk, rahmet, huzur getirmesi için o meskenlere veriliyor. O yıl yağmur çok yağsın, rahmet bolluk olsun diye” formunda konuştu.
Köy sakinlerinden Emine Avcı ise ‘çiğdem gezmesi’ ve ‘çiğdem aşı’nın bir gelenek olduğunu belirterek, “Çocuklar çalıya çiğdemleri gezerek köyü geziyor. Köyde topladıkları materyalleri buraya getirerek yemek yapıyoruz. Çiğdemi de üzerine atıyoruz” diye konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş de çiğdem aşı gezmesi ve çiğdem aşının Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Vilayet ve Ulusal Envanteri”nde yaşatıldığını belirterek, kültürel kıymetlerin yaşatılması ve gelecek jenerasyonlara aktarılması için bu aktifliği düzenlediklerini kelamlarına ekledi.
Programa Müze Müdürü Metin Çakar, kurum çalışanları ve vatandaşlar katıldı.
