Lakin bu çarpık sistemde olasılığı yüzde yüze yakın bir konuda haksızlıkların önüne geçmek ya da minimize etmek adına öğrencilerin sesi olmaktan da kendimi alamıyorum.
Bu uygulamalar ile bir çok çelişkinin yanı sıra büyük ve anlamsız bir haksızlık da ortaya çıkmaktadır.
Geçmiş yıllarda tekrar eden af kararları gereği 12. sınıf öğrencileri;
– Okula başladıkları gün başlarlar “öğretmenim bu yıl da devamsızlık affı çıkar mı?” sorusu ile. “Evet çıkar” denilse ve çıkmazsa öğrenci mağdur olur, “Bu yıl çıkmayabilir” denildiğinde ve yıl sonunda af çıkarıldığında “hani çıkmayacaktı öğretmenim” diye başlayan cümlelerle sınava hazırlanamadıkları sitemleri artar. Ortaya konuşunca da herkes kafasına göre takılır ve yıl sonunda kazanan okula devam etmeyen olur genelde. Ama garantisi yok. Okul idareleri daha büyük sorun yaşarlar bu noktada.
– Bugünlerde sorulan soru ise “öğretmenim deprem nedeniyle ikinci dönem konuları YKS de sorulmayacakmış, şimdi anlattığınız konu çıkar mı YKS’de?” Öğrenci sınav odaklı bir hale geldiği için gayet normaldir bu sorular. Öğretmene “çıkacak konulardan anlatsanız” denildiğinde de maalesef öğretmenin sorumlu olduğu, anlatması gereken, okul içi sınavda soru soracağı bir müfredat var. Hal böyle olunca öğrencinin derse motivasyonu da tamamen sıfırlanıyor desek yeridir.
– Ders yılı başında sorulan devamsızlık affı sorusunun cevabının bakanlık makamının iki dudağı arasına ve yıl sonuna bırakılması asıl sorunu oluşturmaktadır.
-Aslında büyük oranda bu tür günübirlik, siyasi kararlarla verilen aflardır depremde yaşadığımız imar sorunu, eğitimde başarısızlık kaynağı, vergi aflarının yarattığı adaletsizlik. Zamanında ödeyen, zamanında okula gelen adeta cezalandırılır hale gelmektedir.
– Yıl sonunda yeniden bir af söz konusu olacaksa (ki bakan onayı ile 2022-2023 başında okullar açıldıktan sonra 11 sınıflardan sınıf tekrarına kalanlar dahi affedildi sessiz sedasız) yıl sonu beklenmemelidir. Bu noktada beklentisi vardır 12.sınıfların. Çünkü okul ile dershane (özel öğretim kursu) arasında gelip giden, aman devamsızlıktan da kalmayayım diye strese giren öğrenciler mağdur olmaktadır sonuçta.
Bu nedenle bakanlık;
a) Bu yıl kesinlikle af olmayacak,
b)Bu yıl da devamsızlık affı olacak seçeneklerinden birini açıklamalıdır.
Seçim yılı olması nedeniyle bakan değişimi de olabileceğinden (a) seçeneğini garanti olarak söyleyebilecek irade maalesef yoktur. Hal böyle iken, deprem nedeniyle ikinci dönem konuları da YKS konusu olmaktan çıkarılmışken bir öğretmen olarak genel anlamda af konusuna olumsuz baksam da “yanlışın içinde doğru aramanın yanlış olduğunu da bile bile” YKS odaklı öğrenciler cezalandırılmamalı ve hızla bir açıklama yapılması gerektiğini vurgulamak isterim.
Elbet ki devam etmek isteyen öğrenciler okullarına devam edebilirler, öğretmenler sonuçta ders programlarına göre okulda bulunmak zorundadırlar.
Hiç kimseye, hiç bir zaman ve hiç bir şart altında af söz konusu olmasa adalet, eşitlik sağlanmış olur fakat mevcut sistem ve uygulamalarımıza bakıldığında kaybeden kurallara uyan öğrenciler olmaktadır. Bu da adalet duygusunu zedelemekte, öğretmenleri de, okul idarelerini de zora sokmakla kalmayıp sistemi adeta laçka bir hale sokmaktadır.
Maksut BALMUK
Öğretmen,Yazar
