‘Kurtaramadıklarımız vicdanımızı sızlattı’

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, bölgede büyük yıkımlara yol açtı. Tüm Türkiye felakete karşı tek yürek olurken Memur-Sen Konfederasyonu da arama kurtarma ekiplerini bölgeye sevk ederek ilk andan itibaren saha çalışmalarında yer aldı. Depremden önce gerekli sınavlarını tamamlayan Memur-Sen arama kurtarma ekibi, depremden yalnızca bir gün önce akredite edilerek saha görevine gitmeye hak kazanmıştı.

“YARILMIŞ YOLLARDAN GEÇEREK BÖLGEYE İNDİK”

Memur-Sen’e bağlı olan arama kurtarma ekiplerinin depremin olduğu günün sabahında Memur-Sen Genel Merkezi’nde bir araya gelerek bölgeye doğru hareket ettiğini ifade eden Memur-Sen Arama Kurtarma Yönetimi Koordinatörü Burak Paydaş, “Tüm hazırlığımızı tamamlayıp saat yedi civarında genel merkezimizden harekete geçtik. Kahramanmaraş’a giderken giriş yolunun sadece Kayseri üzerinden, Göksun üzerinden sağlanabildiğini, önden giden AFAD ekiplerinden öğrendik. Biz hemen oradan Kayseri yoluna tekrar döndük. Saat 13.30 civarında biz Kahramanmaraş Göksun’a girdik. İkinci depreme orada araç içinde yakalandık. Sonrasında Göksun yolunun da kapandığını ve Kahramanmaraş’a giren bütün yolların kapandığını söylediler. Gidecek başka yol olmadığı için biz o istikamete devam ettik. Nitekim yolda çatlaklar oluşmuştu ve polis yolu kapatmıştı. Ama biz yarılmış yollardan devam ettik. Yolun kırılmasıyla beraber yaklaşık beş altı saat biz orada beklemek zorunda kaldık. Saat altı civarında Kahramanmaraş’a indik ve bize gösterilen bölgede çalışmaya başladık” diye konuştu.

“İLK ÇABAMIZDA BAŞARISIZLIK HİSSİ BİZİ ETKİLEDİ”

Arama kurtarma faaliyetlerinde yer alan ve aynı zamanda bir araştırma görevlisi olan Memur-Sen Arama Kurtarma Ekibi Lider Yardımcısı Muhammet Yasir Okumuş ise enkaz altından ilk kez ses aldığı anları anlattı. Okumuş, “Herhalde ilk sesi duyan en çok ben olmuşumdur. O yıkımla karşılaşınca ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Yani bir anlamlandırma çabası var. İlk defa böyle bir şey görüyorsunuz. Ne kadar eğitim alsanız da psikolojik olarak hazırlıksız yakalanıyorsunuz. Önce bir teyze vardı, onu hemen hemen çıkarmışlar. Tabii yine de bayağı bir uğraştı arkadaşlar. Bir de çocuk sesi vardı. İki saate kadar yakın süre uğraştık ancak bir yandan kar yağıyordu. Maalesef çocuğu çıkaramadık, rahmetli oldu. Bu bizi bayağı olumsuz etkiledi. İlk çabamızda başarısız olma hissi, böyle bir durumla karşılaşmak bizi etkiledi. Ama kendimizi toparlamak zorundaydık” ifadelerini kullandı.

“ÇIKARDIKLARINIZDAN ÇOK ÇIKARAMADIKLARINIZ VİCDANINIZDA BİR YARA AÇIYOR”

Depremin üçüncü gününde aldıkları bir ihbar doğrultusunda insani yardım tugayı ile beraber yola çıkan ekibin, yol üzerinde aldıkları ihbarla başka bir enkaza yöneldiklerini söyleyen Yasir Okumuş, “Hemen koştuk. Hakikaten ses var. Yani girdim binaya. Orada vatandaşlar falan doldurmuşlar. Çok da güvenli olmayan bir alan. Orayı tahliye ettik, dinledik, konuştuk. Çocuk yoktu, kadın erkek vardı, eş zamanlı olarak. Akşama kadar orada çalıştık. Sonra oradan ayrılacağız eşyalarımızı falan topladık. Bu sefer arka sokaktan birisi durdurdu beni, abi dedi bir ses var bakalım, oraya koştuk hemen. Herhalde yedi sekiz saat süren çalışma yaptık. İnsanda duygu karmaşası oluyor. Ne yapabiliriz, çıkarabilir miyiz, çıkaramaz mıyız? Artık iki üç günden sonra biraz daha sahanın şartlarına alışıyorsunuz. Duygusal olarak olmasa da kapasitenizin farkındasınız. Her defasında çıkarabilecek miyiz, çıkaramayacak mıyız hissine kapıldık. Çünkü çıkardıklarınızdan çok çıkarmadıklarınız omuzlarınızda bir yük oluşturuyor ve vicdanınızda bir yara açıyor. Yani şöyle geri dönüp bakıyorum; ‘acaba daha fazla bir şey yapabilir miydik, bir kişi fazla kurtarabilir miydik?’ diyorsunuz. Bunu anlatmak çok zor bir şey” dedi.

“RABBİMİN VERMİŞ OLDUĞU GÜÇ VARDI”

Böyle büyük bir felakete tanık olmanın zorluğuna dikkat çeken Arama Kurtarma Ekibi Lojistik Sorumlusu Selami Ünal, karşılaşılan tabloların anlatılmasının zor olduğunun altını çizerek, “Deprem uyku saatinde yakalamış herkesi. Yani anneler babalar böyle yavrularına bebeklerine sarılmışlar. Çıkardığımız çoğu kişi o haldeydi. Muhafaza etmeye çalışmışlar yavrularını ama maalesef enkazı kaldırdığın zaman o acı tablolarla karşılaşıyorsun. İnsan ister istemez gözyaşlarına boğuluyor. Kendini tutamıyorsun. Canlı birini enkazdan çıkarttığında sana sarılışı, senin ruhunu okşayışı o an farklı bir duygu oluşturuyor. İstiyoruz ki daha çok sayıda yaralı insan çıkaralım, canlı çıkaralım. Orada Rabbimin de vermiş olduğu güç vardı bizlere” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLAR EKİBİMİZİN BİR ÜYESİ GİBİ OLDU”

Arama kurtarma faaliyetlerinde saha çalışmaları kadar oradaki ailelerin ve çocukların psikolojisinin de önemli olduğunu ifade eden Memur-Sen Arama Kurtarma Ekibi Operasyon Sorumlusu Hacer Yılmaz, çocuklar ile oyunlar oynayan ekip arkadaşlarından bahsederek, “Dördüncü gün DSİ bölgesinde çadırımızı kurduğumuz bir alandı. Orada depremzede aileler de vardı, onlar da yakınlarımızdaydı. Çocuklar tabii ilk aşamada bize yakınlaşma noktasında kendileri çaba göstermediler. Konuşmuyorlar, gülmüyorlar. Kendi hallerindeler. Oyun oynamıyorlar, çocuğun olduğu yerde oyun olur halbuki. İşte arkadaşlarımız iletişim kurmaya çalıştılar onlarla. Ufak ufak oyunlar oynamaya başladılar. Çocukların kendi dünyalarında kapalı hali çözülmeye başladı. İletişim onları daha açık hale getirmeye başladı. Bir süre sonra bizimle çok ciddi bir uyum haline geldi. Bizimle iletişim kurmaya başladılar. Hatta ekibin bir üyesi gibi davranmaya başladı. Mesela bize talimat geliyor ses duyuldu diye, oraya intikal ederken çocuklardan ‘biz de geleceğiz, biz de size katılacağız, kurtarmaya geleceğiz’ diyenler oldu. Bunlar da çok duygusal anlar. Biz başka bir alana geçerken mesela ‘burası sana emanet’ diyorduk onlar da görev bilinciyle sahipleniyorlardı. Sabah kalktığımızda ateşi onlar yakmış oluyorlardı. Bize yardımcı oldular. Biz de onlara bir nebze yardım edebildiysek ne mutlu” dedi.

Mehmet Fahri Özkan

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
‘Kurtaramadıklarımız vicdanımızı sızlattı’

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Balıkesir'in Haber Portalı ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin