ABD-Çin ayrışmasına karşın globalleşme dirençli olmaya devam ediyor
2020’deki hafif düşüşün akabinde, bileşik DHL Global İrtibatlılık Endeksi 2021’de tekrar pandemi öncesi düzeylerin üzerine çıktı. Ticaret, insan, sermaye ve bilgi akışlarının dünya çapındaki hareketini ortaya koyan endekse göre Türkiye, 171 ülke ortasında 55’inci sırada yer alırken, kontağının en yüksek olduğu birinci 3 ülke Almanya, Rusya ve Suriye olarak sıralandı.
24 Mart 2023: DHL ve New York Üniversitesi Stern School of Business, globalleşmenin durumu ve beklentileri hakkında kapsamlı bir rapor olan yeni DHL Global İrtibatlılık Endeksi 2022’yi (Global Connectedness Index) yayınladı. Rapor, 171 ülke ve bölgeden gelen bilgileri tahlil ederek, ticaret, insan, sermaye ve bilgi akışlarının dünya çapında nasıl hareket ettiğini ortaya koyuyor.
Rapor, uluslararası akışların Covid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaş gibi son şoklar karşısında oldukça dirençli olduğunu gösteriyor. 2020’deki hafif düşüşün ardından, bileşik DHL Global İrtibatlılık Endeksi, 2021’de yine pandemi öncesi düzeylerin üzerine çıktı. Mevcut bilgiler, bazı akışlardaki daha yavaş büyümeye rağmen, 2022’de daha fazla artış olacağına işaret ediyor. Memleketler arası mal ticareti, 2022 ortalarında pandemi öncesi seviyelerin yüzde 10 üzerindeydi. Memleketler arası seyahatler 2022’de 2019 seviyelerinin yüzde 37 altında kaldı, lakin 2021’e kıyasla iki kat arttı.
Ülke sıralamasında global olarak en irtibatlı ülke yeniden Hollanda olurken, Singapur ikinci sırada yer aldı ve memleketler arası akışların iç akışlara nazaran büyüklüğü açısından ise birinci sırada yer aldı. Birleşik Krallık, global olarak en çok dağıtılan akışlara sahip ülke oldu. Türkiye, indekste 171 ülke ortasında 55’inci sırada yer alırken global ilişkisinin en yüksek olduğu birinci üç ülke Almanya, Rusya ve Suriye oldu.
DHL Express CEO’su John Pearson, “En son DHL İlişkililik Endeksi dataları, küreselleşmenin geri vitese geçtiği algısını açıkça çürütüyor. Globalleşme yalnızca moda bir kelime değil, dünyamızı daha âlâ hale getiren etkili bir güçtür. Pürüzleri yıkarak, pazarları açarak ve fırsatlar yaratarak, bireylerin, işletmelerin ve ulusların daha evvel hiç olmadığı kadar gelişmesini ve ilerlemesini sağladı. Globalleşmeyi benimsemeye devam ettikçe, birbirine her zamankinden daha fazla bağlı, daha refah ve daha barışçıl bir dünya yaratarak hepimize yarar sağlayan daha parlak bir gelecek inşa edebiliriz” dedi.
ABD ve Çin: Jeopolitik rekabet ilişkiyi yıpratıyor
DHL Global İrtibatlılık Endeksi, ABD’nin ve Çin’in birçok alanda ayrıştığını gösteriyor. 11 çeşit ticaret, sermaye, bilgi ve insan akışına (mal ihracatı, birleşme ve satın alma işlemleri ve bilimsel araştırma iş birliği gibi) bakıldığında, ABD’nin Çin ile olan akışlarının hissesinin 2016’dan bu yana 11 çeşitten 8’inde azaldığı görülüyor. Birebir periyotta Çin’in ABD ile olan akışlarının payı Çin için mevcut olan bilgilerle 10 çeşitten 7’sinde azalma kaydedildi. ABD ve Çin hâlâ bir sonu paylaşmayan rastgele iki başka ülkeden çok daha büyük akışlarla birbirine bağlı olmaya devam ediyor. Datalar, şu ana kadar bu iki ülke arasındaki ayrışmanın rakip ülkeler arasındaki global akışlarda daha büyük bir parçalanmaya yol açmadığını gösteriyor.
Bölgeselleşme eğilimi olduğuna dair bir gösterge yok
DHL Global İrtibatlılık Endeksi’ndeki analizler de globalleşmeden bölgeselleşmeye geçiş kestirimlerinin şimdi gerçekleşmediğini gösteriyor. Ticaret, sermaye, bilgi ve insan akışlarının kat ettiği ortalama uzaklık son yirmi yılda arttı ve hatta ticaret akışları, Covid-19 pandemisi sırasında daha uzun aralara yayıldı. Son vakitlerde bölgeselleşmeye doğru net bir kayma gösteren tek kategorinin ise insan akışları olduğu görülüyor. Bu, Covid-19 pandemisi sırasında seyahat modellerindeki dramatik değişimden kaynaklanıyor.
NYU Stern Kıdemli Araştırma Vazifelisi ve İdarenin Geleceği Merkezi DHL Globalleşme Teşebbüsü Yöneticisi Steve Altman, “Ticaret modellerinin gelecekte değerli ölçüde daha bölgeselleşip bölgeselleşmeyeceği açık bir soru olmaya devam ediyor. Birçok şirket ve hükümet, tedarik zincirlerini bölgeselleştirmek için nearshoring’e odaklanıyor ve bölgeselleşmenin getirebileceği kıymetli ticari yararlar bulunuyor. Öte yandan, tüm ticaretin yarısından fazlası halihazırda bölgeler içinde gerçekleşiyor ve bilhassa enflasyonun yüksek seyretmesi, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve konteyner nakliye oranlarının gerilemesi nedeniyle uzun aralıklı ticaretin yararları ehemmiyetini muhafazaya devam ediyor” halinde konuştu.
DHL Global İrtibatlılık Endeksi
2011 yılından beri nizamlı olarak yayınlanan DHL Global İlişkililik Endeksi, 13 çeşit memleketler arası ticaret, insan, sermaye ve bilgi akışını analiz ederek küreselleşme eğilimleri hakkında muteber bulgular sunmaktadır. 2022 raporu, dünyanın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 99,7’sini ve nüfusunun yüzde 96’sını oluşturan 171 ülkeden dört milyondan fazla data noktasına dayanmaktadır. 171 adet tek sayfalık ülke profilinden oluşan koleksiyon, her bir ülkenin küreselleşme modellerinin kısa ve öz özetlerini sunmaktadır.
Rapor, DHL tarafından yaptırılmış ve NYU Stern School of Business’tan Steven A. Altman ve Caroline R. Bastian tarafından yazılmıştır.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
