Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki zelzelenin akabinde 10 vilayette kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sarsıntılardan etkilenen yerlerde incelemelerde bulundu.
Hatay’da konuşan Erdoğan’ın bildirilerinden satır başları şöyle:
”İşimiz kolay değildi. Yaklaşık 13,5 milyon insanımızın yaşadığı 500 kilometre çapında bir alanda tesirli olan zelzelenin yol açtığı yıkımın büyüklüğüne bir de hava kurallarının zorluğu eklendi. Elbette eksikler var, koşullar çok açık net ortada. Böylesi bir felakete hazırlıklı olmak mümkün değildir. Zelzele alanını afet bölgesi ilan ettik. 10 vilayetimizi kapsayan OHAL kararı alarak süreci hızlandırdık. Gereken her adımı atarak kimseyi yıkıntılar altında bırakmayacak bir afet idaresi yürüteceğiz. Bu periyot bir birlik beraberlik dayanışma periyodudur. Kamu işçisinden STK’lara,yurt dışı takımlarından gönüllülere, sayıları 60 bini bulan akredite şahıslar canla başla çalışıyor. Hatay’da da üniversite hastanemiz bu akşamdan itibaren faal olarak misyona katılacaktır.
”MAKAMIN SORUMLULUĞU OLMASA FARKLI KONUŞURUM”
Böyle bir devirde hala kolay siyasi çıkar uğruna çirkefçe hala burada olumsuz kampanyalar yürütmeyi hazmedemiyorum. Üzerinde bulunan makamın sorumluluğu olmamış olsa bugün bu türlü konuşmam çok daha farklı konuşurum. Birtakım namussuz şahıslar kampanya yaparak, Hatay’da asker, jandarma, polis göremedik üzere palavra yanlış iftiralar atıyorlar. Şu an prestijiyle Hatay’ımızda asker, jandarma, polis, toplamda 21 bin 200 işçi vazife ifa ediyor.
”1 YIL İÇİNDE TÜM DEPREMZEDELERİN KONUTLARI YAPILACAK”
Mevcut hükümet tüm imkanlarını seferber ederek adımlarını atmış ve bu orta devirde tüm depremzedelere 10’ar bin lira verme kararını Kahramanmaraş’ta açıkladım. Bu bir son değil fakat 1 yıl içerisinde de tüm felaketzedelerimizin konutlarını talimatı verdim, 10 vilayetimizin 10’unda, TOKİ’nin idaresindeki müteahhit firmaları devreye sokarak, enkaz kaldırma ve konut imalini hızlandıracağız. Bugün bizim için sınama günüdür. Bu millet bugüne kadar nasıl bunları sınayarak atlattıysa inşallah bunu da atlacaktır. Kimse bundan kaygı etmesin.”
