İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Sinema Ofisi ile İzmir Vakfı tarafından İzmir’e ilişkin senaryo, öykü yahut podcast fikirlerinin eser haline dönüşmesi için başlatılan “İzmir’i Yazıyorum” projesi tanıtıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “İzmir tam da bu türlü bir projeyle kültür sanat üreten kent olmaya da kıymetli bir adım atmış oluyor” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in İzmir’i kültür sanat üreten kent haline getirme vizyonuyla İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Sinema Ofisi ile İzmir Vakfı paydaşlığı ve Buca Belediyesi’nin takviyesiyle İzmir’e ilişkin senaryo, öykü yahut podcast fikirlerinin eser haline dönüşmesi için başlatılan “İzmir’i Yazıyorum” projesi Tarihi Havagazı Fabrikası’nda tanıtıldı. Lider Tunç Soyer’in konut sahipliğinde yapılan tanıtıma Bayraklı Belediye Lideri Serdar Sandal, direktör, müellif ve oyuncu Ezel Akay, senarist Levent Kazak, antropolog ve muharrir Irmak Zileli, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcıları Şükran Işıklı ile Ertuğrul Tugay ile sanatseverler katıldı.
Soyer: “Gün ışığına çıkacak anı kolluyor”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “İzmir 1880’lerden 1922’ye kadar onlarca tiyatro ve sinema salonuna mesken sahipliği yapmış. Çok farklı lisanlarda onlarca günlük gazetenin çıktığı, baloların düzenlendiği bir Akdeniz kenti. Yüzlerce yıl bu türlü yaşamış bir kent. Akdeniz’in en kıymetli liman kentlerinden biri olmuş. Sonra ne oldu da, bu kadar çölleştik? İnanılmaz bir çölleşme var. Bilhassa kültür sanat üretiminde. Lakin toplumların da her yaşayan organizma üzere genetik kodları var. Ne olursa olsun o genetik kodlar bir biçimde varlıklarını sürdürüyor, gün ışığına çıkacakları anı kolluyorlar. Binlerce yıllık tarihi olan bu kentin genetik kodlarında bunlar var. Adaylık dönemimde, İzmir’in yalnızca kültür sanat tüketen değil, üreten bir kent olması için çalışacağız demiştik. İzmir tam da b o denli bir projeyle kültür sanat üreten kent olmaya da değerli bir adım atmış oluyor” dedi.
“Emek, umut tekrar hayat bulsun”
Totaliter ve popülist iktidarların hakim olduğu toplumlarda niyetin baskı altına alındığını belirten Lider Tunç Soyer, “Hayat pahalılığı, fakirleşme, bütün bunlar bir ortada yaşanıyor. Nefes almak için, geleceği kurgulamak için, baskıya direnme gücü bulabilmek için sanata gereksinim var. Sanat salonlarda yalnızca birilerinin keyfi yerine gelsin diye üretilen bir şey değil. Müzik, sinema, edebiyat bize hem nefes aldırıyor hem dayanma gücü veriyor hem de geleceği kurgulamamıza imkan veriyor. Tüm emek veren ustalara teşekkür ediyorum. Genetik kodları ortaya çıkarmak kahramanlık gerektiriyor. Buradan Türkiye’ye de ilham olsun. O genetik kodlarda var olan emek, umut tekrar hayat bulsun” diye konuştu.
“İzmir öykülerini biz de merak ediyoruz”
Yönetmen ve oyuncu Ezel Akay da “Bizim işimiz kıssa anlatmak. Meslektaşlarımızın sayısının artmasını istiyoruz. Türkiye’de kentlerin öykülerinin çok hudutlu olduğunu düşündük. Birçok şeyle birlikte edebiyata da ilham vermiş bir kentten başlamaya karar verdik. İzmir kıssalarını biz de merak ediyoruz” dedi. Senarist Levent Kazak ise İzmir’e her gelişinde kente hayran kaldığını söyleyerek “Çerçevemiz mükemmel, kıssayı İzmir üzerinden anlatacağız” dedi. Antropolog ve müellif Irmak Zileli, projeyi birinci duyduğunda çok heyecanlandığını vurgulayarak “İnsan var olduğundan beri öykü anlatan bir varlık. İzmirlilerin de, İzmir’de yaşayanların ya da yolu bu kentten geçenlerin de şahit olduğu pek çok tecrübe var. Her birinin çok değerli olduğunu biliyoruz” sözlerini kullandı.
İzmir Vakfı Genel Müdürü Deniz Karaca ise İzmir’i Yazıyorum projesi hakkında bilgilendirme yaptı ve şimdiye kadar 750’den fazla müracaatın geldiğini söz etti.
İzmir’i Yazıyorum projesi
“İzmir’i Yazıyorum” projesi, içinde İzmir ve İzmir’e ilişkin ögelerin yer aldığı senaryo, öykü ve podcast üzere alanlarda muharrirlerin eğitilmesi, tüm üretim sürecinde danışmanlarla desteklenmesi ve sanat eserlerinin ortaya çıkarılması için tasarlandı. İzmir ve etrafının sanatı, kültürü, tarihi, yemekleri, müziği, sporuyla ilgili yeni sanat eserlerinin üretilmesini sağlayacak kapsamlı bir eğitim programı içeren projenin sonucunda toplam 900 kişi fiyatsız temel atölyelere katılacak ve yapımcılarla görüşmeye hazır 10 senaryo, bir kitapta toplanabilecek 20 öykü, yayına hazır 20 podcast son eser haline getirilecek. Herkese açık ve fiyatsız olan eğitime kayıt olmak için son müracaat tarihi 10 Şubat 2023.
Başvurular Senaryo Stüdyosu’nun web sitesinden yapılabiliyor. Online yapılacak eğitimlerin sonunda seçilen yapıtların müellifleri, Senaryo Stüdyosu çevrimiçi atölyelerinde Levent Kazak, Ezel Akay, Irmak Zileli, Elif Çongur, Melisa Üneri, Nida Dinçtürk, Hale Aksu Engin üzere isimlerle çalışacak ve yapıtlarını son eser haline getirecek.
Projeyle, İzmir’in sanat yapıtları aracılığıyla farklı istikametlerinin ortaya çıkarılması, sanat eserlerinde yer alması, Türkiye ve dünya çapındaki sanat sanayisinde kendini bu yapıtlarla temsil etmesi hedefleniyor.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
