Dilek Güngör’ün bugünkü köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:
Merkez Bankası, Liralaşma Stratejisi ile birlikte, hanehalkı, firma ve bankacılık kesimlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk Lirası cinsi kalemlerin ağırlığının kademeli bir şekilde artırılmasını, böylece finansal sistemin bütüncül olarak Türk Lirası ağırlıklı bir yapıya kavuşmasını hedefliyor. Ucuz maliyetli kredinin dövize gitmesini engellemek için de tedbirler alıyor. Buradan geri adım atmayacağını sürekli deklare ediyor. Bankalar ise ihtiyati tedbirleri delmek için hemen hemen her gün yeni yöntemler keşfediyor. Merkez Bankası ya da BDDK da bunları tespit ettiğinde o kanalları tıkıyor. Geçenlerde duydum.
Şimdi de bankalar dövizi olan müşterisine kredi engelini aşmak için kurumsal kredi kartı çıkarma yoluna gidiyorlar. 700 milyon, 800 milyon hatta 1 milyar TL’lik limitli kartlar işadamlarına dağıtılıyor. Ya da tahvil ihraçları yoluyla kaynak yaratıyorlar. Banka kendisi şirketin tahvil ihracına katılmazsa iştirakleri üzerinden giriyor. Hal böyleyse yakında buralara da tedbir gelecektir.
