Ekonomim.com’dan Merve YİĞİTCAN ile Esra ÖZARFAT’ın haberine göre; Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, özel okul ücretlerindeki artış oranının 2023-2024 öğretim yılı için yüzde 65 olarak uygulanacağını açıklamasının ardından gözler özel okullara ve velilere çevrildi. Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl artış oranı belirlenirken ÜFE’nin dahil edilmemesi, sadece TÜFE’nin baz alınması özel okullar cephesinde hoşnutsuzluk yaratırken, karara sevinen özel okul velileri yan hizmetlerde yüzde 200’leri bulan artışlar olduğunu ileri sürerek endişelerini dile getiriyor. Bilindiği üzere geçmiş yıllarda, Özel Okullar Yönetmeliği’ne göre özel okul ücretlerinin Yİ-ÜFE ile TÜFE’ye göre belirleniyordu, bu hesapla artış bu yıl için yüzde 105’e denk geliyordu.
Okulların beklentisi yüzde 85’ti
Konuyla ilgili EKONOMİ gazetesine konuşan Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı İbrahim Taşel, özel okul ücretleri için belirlenen yüzde 65 artış oranının beklentilerin altında kaldığını söylerken, “Eski hesaplama ile oran yüzde 105’ti. Ama biz yüzde 85 ile de idare edebileceğimizi düşünüyorduk. Şimdi ÜFE’yi çıkarıp sadece TÜFE ile ilerlendi. Devlet elbette vatandaşını düşünerek böyle bir karar verebilir, ancak okulların da korunması gerekiyor” dedi.
Taşel’in verdiği bilgiye göre, sektörde 170 bin öğretmen, 400 bin de personel istihdam ediliyor. Özel okulların en büyük gider kaleminin yüzde 70 ile insan kaynağı olduğuna dikkat çeken Taşel, “Gerek memur maaş artışı gerekse de asgari ücret artışını dikkate aldığımızda, bunu yüzde 65 artış ile telafi etmemiz mümkün değil. Geçen yıl artış oranı yüzde 36 iken, 2 kez asgari ücret artışı oldu. Elbette bu artışları da öğretmenlerimize yansıttık. Biz özel okular olarak şöyle düşünüyoruz, ne veliler mağdur olsun, ne çalışanlar mağdur olsun, ne de okular sürdürülebilir olmaktan çıksın” diye konuştu.
Taşel: Okullar 2 yıldır zararda
Özel okulların son 2 yıldır zarar ettiğini vurgulayan Taşel, bu yıl bekledikleri toparlanmanın bu oranla çok zor olduğunun altını çizdi. “Özel okulların yaşaması lazım” diyen Taşel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayıyı tam olarak bilmemekle beraber kapanan okullar olduğunu duyuyoruz. Gerçekten eğitim yatırımcıları büyük fedakarlık yapıyor. Ama sürdürülebilir olması için mutlak suretle sağlam standartlara ulaşılması lazım. Her sene bu konunun konuşulmaması lazım. Hakkaniyet ölçüleri içerisinde hareket edilmesini istiyoruz. Hem Hazine ve Maliye Bakanımız hem de Milli Eğitim Bakanımız ile görüştük, özel okulların içinde bulunduğu koşulları paylaştık. Sorunlarımızın bazıları ile ilgili çözüm getirileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yemekten para kazanmıyoruz”
Özel okulların belli bir kalite standardı olduğunu, bu kaliteyi sürdürmek için personelden taviz veremeyeceklerini ifade eden Taşel, yan hizmet bedellerindeki yüksek artışlara yönelik yapılan eleştirileri de yanıtladı. “Özel okullar yemekten para kazanmaz” diyen Taşel, “TÜİK verilerine göre gıda enflasyonu yüzde 90’ı buldu. Personel giderlerindeki artış yüzde 100’ü geçti. Bu haliyle yemek hizmeti neredeyse yüzde 150 artmış durumda. Zaten okulların çoğu bu hizmeti dışarıdan alıyor. Bu firmaların da bu hizmeti zararına vermeleri mümkün değil. Devlet bugün işyerlerine yemek desteği bedelini 118 liraya çıkardı, zaten bunu 180 iş günü ile çarptığınız ortaya büyük bir rakam çıkıyor” şeklinde konuştu. Son 1 yılda özel okulların personel giderinin yüzde 100, doğalgaz giderinin yüzde 620, kağıt giderinin de yüzde 580 arttığına işaret eden Taşel, özel okul temsilcilerinin daha önce de dile getirdiği KGF desteğini yineledi. Taşel, “Bu konuda bir paket tanımlanacağını duyduk, bekliyoruz. SGK giderimiz de yüksek. Bu noktada SGK desteği de olursa özel okullar için destekleyici olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Atalay: Ocak harçları kaldırılsın
Yüzde 65 artış oranını değerlendiren Özel Eğitim-Öğretim Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Naci Atalay, bakanlıkta yapılan toplantıda da tepkilerini dile getirerek bu oranlarla özel okulların ayakta duramayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı’nın emekli ve memur maaşlarında yaptığı yüzde 5’lik ilave artış düzenlemesi gibi yeni bir düzenleme beklediklerini aktaran Atalay, “Cumhurbaşkanımızdan yüzde 15 gibi bir artış alabilmeyi umuyoruz. Yüzde 65 oranı bizim razı olamayacağımız bir oran. Öğretmenlerimizi mutlu çalıştıramıyoruz. Bu da başarıyı etkiler. Öğretmenlerimize bu aybaşından itibaren fark ödeyeceğiz. Bu oran bizim için sıkıntılı. Yasal hakkımız yüzde 105 idi. Bu hak elimizden alındı” dedi.
Öte yandan oranlarda artış olmasa da özel eğitim üzerindeki yüzde 8’lik KDV’nin sıfırlanması ya da yüzde 1’e çekilmesi ve velilere teşvik sağlanması gibi destek mekanizmalarının çalıştırılmasının da etkili olabileceğini ifade eden Atalay, “Özel okullar açılışta bir harç ödüyorlar. Ancak bu harç her ocak ayında yeniden açılıyormuşuz gibi yeniden alınıyor. Üstelik okul bünyesindeki lise, ortaokul, ilkokul gibi tüm birimler için ayrı harç ödeniyor. Bir marka altında 5 ayrı birim varsa her biri için ayrı harç ödemek zorunda kalıyoruz. En azından bu kaldırılabilir. Bu önerilerimiz dikkate alınırsa en azından bir nebze de olsa nefes alabiliriz” diye konuştu.
Yemek, kıyafet ve kitap ücretlerindeki artışlar velileri ayaklandırdı
Peki özel okul velileri belirlenen ücret artış oranını nasıl değerlendiriyor? Özel Okul Velileri Platformu Sözcüsü Özgür Özkan, TÜFE baz alınarak yapılan artışın beklentileri paralelinde olduğunu söyledi. Özkan, mevcut formülde artış oranının yüzde 105 olarak çıkacağını hatırlatarak, “Yüzde 65 yine yüksek ancak yüzde 105 ile kıyaslandığında daha iyi bir oran. Yoksa bu oranla da zorlanacak özel okul velileri de olacak” dedi. Şu an veliler için asıl mağduriyetin ek hizmetlerden yaşanacağı endişesini aktaran Özkan, “Burada özel okulların kitap seti, kıyafet ve yemek bedellerinde yüzde 200’lere çıkan artışlar olduğunu duyuyoruz. Geçen yıl 10 bin TL’ye satılan kitap setleri için 15-20 konuşuluyor. Günlük yemek ücretleri 200-300 TL arası olduğu söyleniyor” ifadelerini kullandı.