Kudüs’te tekbir getiren topluluğun etrafını uzun namlulu silahlarla sarıp abluka altına alan İsrail askerleri pasaportlardaki Türkiye ibaresini görünce önce silahlarını indirdi, sonra da özür dilediler.
TÜGVA Balıkesir Şube Başkanı Beşir Islak:
“Tekbir seslerini duyan askerler silahlarla etrafımızı sardı. Türkiye’den geldiğimizi öğrenince bizden özür dilediler. Eğer oradaki topluluk Türkiye’den değil Filistin’den olsaydı gözaltına alınmış belki de birkaç tanesi öldürülmüştü.”
TÜGVA’DAN KUDÜS SEFERİ
Türkiye Gençlik Vakfı ( TÜGVA ) aylık olarak düzenlediği il başkanları toplantısını bu ay Kudüs’te gerçekleştirdi. 15-19 Mart arası düzenlenen organizasyonda toplantının yanı sıra rehber eşliğinde Filistin’in önemli şehirleri ve tarihi bölgeleri ziyaret edildi.
Toplantı dönüşü açıklamalarda bulunan TÜGVA Balıkesir İl Başkanı Beşir Islak, “Elhamdülillah Türkiye’nin 81 ilinden beraber hizmet ettiğimiz kardeşlerimizle peygamber efendimizin miraca yükseldiği, üç kıbleden biri olan ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’da toplantı yapma, istişare etme ve beraber ibadet etme imkanı bulduk. Peygamber efendimizin peygamberlere namaz kıldırdığı mescitte namaz kıldık” dedi.
“ATALARIMIZIN ESERLERİNE VE HİKÂYELERİNE TANIKLIK ETTİK”
Kudüs’ü ziyşaret etmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden genç başkan Beşir Islak, şunları söyledi;
“Atalarımız Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Abdülhamit Han’ın eserlerine, hikayelerine tanıklık ettik, gurur duyduk. İsrail’in 12 metreye uzanan utanç duvarlarıyla bölgeleri abluka altına aldığına, 200 metre mesafede yaşayan Müslümanları bile namaz kılmak için Mescid-i Aksa’ya almadıklarına, bir araya gelip top oynayan gençleri süresiz gözaltına aldıklarına tanıklık ettik.”
“ASKERLER SİLAHLARIYLA ETRAFIMIZI SARDI, TÜRK OLDUĞUMUZU ANLAYINCA ÖZÜR DİLEDİLER”
Mescid-i Aksa’da tekbir getirdikleri esnada İsrail askerlerinin uzun namlulu silahlarla etraflarını sardığını ve abluka altına alındıklarını anlatan TÜGVA Balıkesir Şube Başkanı Beşir Islak, “Mescid-i Aksa’da tekbir getirdiğimiz gerekçesiyle askerler uzun namlulu silahlarla etrafımızı sardı ve silahlarını bize doğrulttu. Pasaportlarda Türkiye ibaresini görünce silahlar indi ve bizden özür dilediler. Eminim bizim yerimizde Filistin halkı olsaydı İsrail askerleri o gurubu gözaltına almış ve birkaçını şehit etmişti. Filistin halkının bizlere çok büyük teveccühleri var. Bunun için atalarımızı hayırla yad ediyorum ve diplomasi zaferini en üst çıtaya taşıyan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. İnşallah bizler de daha çok çalışacak, Türkiye’nin dört bir etrafında ortaya koyduğumuz çalışmalarla atalarımızın ruhlarını yaşatacak, yeni Yavuz Sultan Selim’ler, Kanuni Sultan Süleyman’lar, Selahaddin-i Eyyub-i’ler yetiştireceğiz” diye konuştu.